Home / Çeviri / Bakır Arz-Talep Dengesi Krizde: Talep Artarken Arz Yetişebilecek mi?

Bakır Arz-Talep Dengesi Krizde: Talep Artarken Arz Yetişebilecek mi?

Bakır talebi, enerji dönüşümündeki kritik rolü ve veri merkezlerinde artan kullanımı nedeniyle yükseliyor. Güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri gibi yenilenebilir enerji altyapıları büyük miktarda bakır gerektiriyor. Elektrifikasyon süreci ise kablolama, motor ve transformatör ihtiyacını artırarak hem elektrikli araçlar (EV) hem de enerji şebekesi yenilemeleri için bakır talebini büyütüyor. Aynı zamanda, yapay zekâ (AI) ve bulut hizmetlerini destekleyen büyük veri merkezlerinin hızlı genişlemesi, ek güç dağıtımı, kablolama ve soğutma altyapısına olan ihtiyacı artırıyor. Bu eğilimlerin birleşimi, hem yeni hem de geri dönüştürülmüş bakır için istikrarlı ve uzun vadeli bir talep yaratmış durumda.

Küresel bakır talebi artıyor

Küresel bakır talebi son yirmi yılda yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) %2,7 ile 2004’te 16,7 milyon tondan 2024’te 28,5 milyon tona yükseldi. Önde gelen veri ve analiz şirketi GlobalData’nın Global Copper Mining to 2030 raporuna göre, 2030 yılına kadar kentselleşme, altyapı genişlemesi ve sanayileşmenin enerji dönüşümüyle birleşmesi sonucu küresel bakır talebinin yıllık ortalama %3,8 artarak 35,1 milyon tona ulaşması bekleniyor. Küresel bakır madeni üretiminin ise 2025’te %2,1 artarak 22,9 milyon tondan 23,4 milyon tona çıkacağı öngörülüyor.

Son dönemdeki arz kesintileri

Bu yıl yaşanan kazalar ve aksaklıklar, bakır tedarik zincirinin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koydu. Dikkat çeken olaylardan biri, 2024’te dünya üretiminin %4’ünü (815.000 ton) sağlayan Endonezya’daki Freeport-McMoRan’ın Grasberg madeninde meydana geldi. 8 Eylül’de yaşanan bir çamur akışı (800.000 tonluk kütle), erişim yollarını kapatarak iki işçinin ölümüne yol açtı. Madencilik faaliyetleri durduruldu ve üretimin 2027’ye kadar eski seviyelere dönmesi beklenmiyor.

Teck şirketi de (Anglo-American ile birleşme sürecinde) üretim kesintileri bildirdi. Şili’deki Quebrada Blanca tesisinin bu yıl 170.000–230.000 ton üretim yapması bekleniyor; bu, 2024’teki 230.000 tonun altında. Tahminler 2028’e kadar düşüş gösterecek. Diğer kesintiler arasında, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki (DRC) Ivanhoe Mines’ın Kamoa-Kakula madeninde meydana gelen su baskını ve Şili’deki Codelco’nun El Teniente madeninde deprem sonrası yaşanan tünel çökmesi yer alıyor. Bu olay altı kişinin ölümüne ve Ağustos ayında üretimin %25 azalmasına neden oldu.

Bazı bölgelerde üretim artışı

Zambiya, Şili, Moğolistan, DRC ve Peru’da ise bazı üretim artışları kaydedildi. Mopani, Oyu Tolgoi, Las Bambas, Tenke Fungurume ve Kisanfu gibi tesisler artan üretim bildirdi.

Ancak, Birleşmiş Milletler (BM) Mayıs 2025’te yayımladığı raporda, bakır kıtlığının enerji dönüşümünü ve teknolojik ilerlemeyi yavaşlatabileceği uyarısında bulundu. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), bu talep artışını karşılamak için 250 milyar dolarlık yatırım ve en az 80 yeni maden projesi gerektiğini tahmin ediyor.

Bakır talebinin karşılanmamasının sonuçları

Eğer bu yatırımlar ve projeler gerçekleşmezse, sektör uzun vadeli etkilerle karşılaşacak. Bunun başlıca nedeni, maden keşiflerinin ve işletmeye alınma süreçlerinin zaman alması. Ayrıca cevher kalitesinin düşmesi ve maden geliştirme sürelerinin uzaması da süreci zorlaştırıyor.

Bu durum, bakır fiyatlarında daha yüksek oynaklık ve yukarı yönlü fiyat baskısı anlamına gelebilir. Bu da enerji dönüşümü maliyetlerini ve veri merkezi inşaatlarını doğrudan etkileyebilir. İlgili teknolojilerin üretim ve benimsenme süreçleri gecikebilir.

Madencilik şirketleri açısından bakıldığında, yüksek fiyatlar daha önce ekonomik olmayan projeleri kârlı hâle getirebilir. Şirketler, bakır fırsatını yakalamak için portföylerini çeşitlendirmeye başladı bile ve bu eğilim muhtemelen devam edecek.

Bakır piyasası, kritik bir dönüm noktasına yaklaşıyor: Elektrifikasyon, yenilenebilir enerji ve veri merkezi genişlemesinden kaynaklanan sürekli, yapısal talep, kazalar, üretim kesintileri, düşen cevher kalitesi ve yeni projelerin uzun hazırlık süreleriyle zayıflayan arz tarafıyla çakışıyor.

Bazı madenler üretimi artırmış olsa da, 2030’a kadar öngörülen talep artışına arzın yetişememesi muhtemel görünüyor. BM’nin gerekli gördüğü büyük yatırımlar ve yeni projeler olmadan, piyasalar uzun süren darlık, artan fiyat oynaklığı ve elektrikli araçlar, şebeke yenilemeleri ile dijital altyapı maliyetlerinde yukarı yönlü baskıyla karşı karşıya kalabilir.

Bu nedenle, politika yapıcılar, sektör liderleri ve yatırımcılar, izin süreçlerini hızlandırmalı, keşif ve geri dönüşüm çalışmalarını artırmalı; aksi takdirde bu darboğazlar karbonsuzlaşma ve teknolojik ilerleme sürecini sekteye uğratabilir.

Analiz: Global Data, Orijinal Kaynak
Türkçeye Çeviren: Maden360 Editörlüğü

Etiketlendi: